Gidersen Öyle Bir Gitmelisin ki; Ayrılıklar Bile Seninle Gurur Duymalı..
Gidersen Öyle Bir Gitmelisin ki; Ayrılıklar Bile Seninle Gurur...
↧
↧
bazen söylenecek çok şey varken hiçbirşey söyleyemez...
bazen söylenecek çok şey varken hiçbirşey söyleyemez insan….
↧
Nasipse gelir Şamdan Yemenden.. Nasip değilse mum bile gider...
Nasipse gelir Şamdan Yemenden.. Nasip değilse mum bile gider elden dimi amk…
↧
okunmuş biraydı dün gece, ömrüne tükettiğim biram nazım...
okunmuş biraydı dün gece, ömrüne tükettiğim biram nazım okunmuştu, dostoyevski okunmuştu can okunmuştu ben, sana sarhoş olmuştum sabah ezanında.dinleyin ve titreyin ibneler…
↧
Söylediği sözler aklımdan uçup gitti zannetiştim Taki üzerime...
Söylediği sözler aklımdan uçup gitti zannetiştim Taki üzerime yağan çıplak yağmur ayaklarımı üşüttüğünde farkına vardım Gökyüzü mabedini kapatmış bana Derin diyarları gösteren tabelalar, artık yol göstermez oldu Sakin hayat çekti içine bizi, Bunaltı, Daraltı , Çıkmak istedikçe Kafamıza bir yumruk geldi, Onurumuza ve inançlarımıza rağmen serdi bizi yerlere Tanrılar çağırdı insanlar ,tanrıyı buldu insanlar Neye yarar sonunda nedir beklediğimiz Ey bilen insanlar gökyüzü alsa içine bizi, Baştan yaratılsak istediğimiz gibi Baştan başlasak istediğimiz gibi İsyan değil arkadaş, bilinmezlik sarıyor etrafımı Dumanı olmayan yangın gibimi olalım, Bir şey istemeyin benden,yok olsam kendi kendime, kimse anlamasa varmıyım yokmuyum Her kapıdan içeri girdiğimizde dışarı çıktığımı söyledin Ama inancım dedim ,taki bilinilmeyen kapıyı çalıp seni karşımda gördüğümde Yine benim gördün mü dedin Artık savaşa ara verdim ama gün gelecek perdeler açılacak zaman duracak ben seni unutacağım Çünkü ben seni çoktan çözmüş olacağım
↧
↧
Bir kız vardı..Ve sevdiği bılıyordu basından gecen iyi kötü...
Bir kız vardı..Ve sevdiği bılıyordu basından gecen iyi kötü bütün olayları..gözlerinden kanlar dökülürken adama açmıştı tüm kapalı kutularını..O adam nedense hıc ınanmadı kıza hep kuşku duydu bu kuşku en sonunda kızı öldürdü.. böylece bi aşk da yandı bitti kül oldu.. . kızın elinde ıslak bir kağıt bulundu.. ”Hoşgeldin Sevgili.. Hiç bir zaman senın istediğin gibi tinimini bi hatun olamadım ben ,belki kemikli oldugumdandır ne dersın? gülümseyişini görmek için verebileceğim son şeyi verdim şuan.Sana son kez SEVGİLİ diyor olmam bile tekrar ölüm nedenim olabilirdi..Beni biraz anlasaydın keşke..ahh aslaa senı sucladığımı düşünme senin üzülmen en son isteyeceğim sey biliyorsun..biliyorsun değil mi?..Bir kıtap vercektım ya sana o romandaki gibi tekrar gelirsem bu dünyaya karşılaşır mıyız acaba? Mesela gönlüne uzanıp uyuyabilir miyim? Ellerine dudaklarına dokunabilir miyim? ahh kim bilir..gözlerim kapanıyor.. seni affetmicem demek için yazdım bu mektubu sakın ağlama.. Nasıl böyle kör oldun ? Nasıl görmedin tüm saflığıyla karşında duran BENi… Başka bır bedenle çıkıcam karşına ve beni suçladığın o herşeyi off neyse…ama şimdi gözlerim kapanıyor.. gözlerimin önünde SEN..! ölmek bile hafifletmiyor..” adam mı n’oldu? sadece sarhoş oldu.. erkek o olumm ne beklıonuz :P ya sarhoş olur..ya sarmaş..
↧
İçten sevdigimi eller almış,gelin ediyorlar kendilerine.Taa ...
İçten sevdigimi eller almış,gelin ediyorlar kendilerine.Taa çocuklugumuzda yan yana cektirilen fotograflarla başlayan göz ucu temasım,acı haberi bana taşıyan ,facebook denen icad ile bugun itibariyle yetişkinliğimizde nefse kesti.Bizi birbirimize yakıştıranlarada küstüm.Hep içimdeyken hiç bilmedim acaba hiç icinde oldum mu.Hiç sormadım da.Uzak bir uzak akraba.Şansım olmadı hiç…Hep hayal ederdim nasıl olurdu isimlerimiz yan yana, davetiyemizde,belge üzerinde,olursa evimizin kapısı üzerinde…Ve… askerde bi patlama yüzünden arkadasımın et parçalarının üzerime yapışmasından sonraki en kötü sey;DAMAT İLE ADAŞ OLMAK…Nasıl alacağm ben o davetiyeyi davetiyede değilde zarfın üzerinde adım yazarak,bütün ailenin gittigi,gitmesi gerektigi o düğüne nasıl gidilirki,kime ne bahane edilirki,orada,en derinimde,içimde,en bittigim yerde artık kim olacak, bu ne ya… :.((((
↧
ah klara chaplin’e gülecektik biraz daha dursaydın sana...
ah klara chaplin’e gülecektik biraz daha dursaydın sana transparan pudradan bahsedecektim yüzüne sürdüğünde fark yaratmayan fark yaratmayan şeyi yüzüne neden sürdüğümüzü anlamadan vuracaktık birbirimizi kanatmadan ah klara gitmeseydin melaminle menemenin nasıl yazıldığını bilemedin nasıl söylendiğini tartışacaktık aşk ve sevi sözcüğünü aynı cümlede kullanıp seni kızdırmaya çalışacak bence başaracaktım sen kızınca çok ateşli oluyorsun klara gidemeyecek kadar kızgın gözlerime göz koyacak kadar kuzgun avuç içim yanıyor klara ve zehri damlayan dilim etim dişine tırnağına kul dilim dilim biraz daha kal savaşırken ölelim gerdanındaki opal sözlerime panzehir olsun için halâ sakın yaralanma ah klara var al hançerini eline gitme oyalarım seni misal pagan ayini yaparız bugün sen kam ol ben kurban ruhum bugün fena halde sıkılgan
↧
kultkedisi: kırmızı donum var adlı kolaj...
kırmızı donum var adlı kolaj çalışmam.
gözlüklerimle kar topu oynamak zorunda kaldım, 2.5 numara miyop olunca insan kar topunun yönünü tayin etmekte zorlanıyor haliyle.
ha bi de aşk acıma iyi geldi kar.
Bina kapısında kapı çalınır,diafondan ilk kimo gelir,benim cevabı verilir,sonra tekrar binanın içine girilir yukarı veya aşağı inilicekse inilir,kapı tekrar çalınır ve o kapıyı açan her kimse AAAAA senmi geldin oluyormu öyle yahuu…esma hanım …
↧
↧
Beynimiz kabul ediyor; kadınız. Memelerimizden çok güzel süt...
Beynimiz kabul ediyor; kadınız. Memelerimizden çok güzel süt akıyor, çok güzel rahmimizden ömür diye doğum yapabiliyoruz. Biraz zorlasak kendimizi, sevdiğimiz adamlara; yeni kadın olup doğacağız kendi içimizden, kendi rahmimizden. Ortalığa mutlak çeki düzen veriyoruz, saçlarımız darmadağın akşamdan, taranmadı son duştan başka. Bağışlayın, önceliklerimizde saklı; ad…amlarımız var. İçimizde saklı adamlarımız var, siz bakmayın böyle çatlamış ellerimize. Biz o sofralarınıza çok güzel aş koyarız. Adetten diye kanarız, adettir kanarız. Adettir, örftür lafınızı sinemize çekeriz. Sigarayı sizin dudağınızdan önce içimize çekmeyiz! Dudaklarımız mühürlüdür, tamam çok konuşuruz da susarak sevişiriz. Elimizi keseriz, kolumuzu keseriz, biz size her daim adetliyizdir. Homurdanırız tamam, tamam; ama biraz okşanmak isteriz hemen dizinizin üstünde, dizinizin üstündeki başımız da öpülesi.Ellerinizi incitmeden öperiz, kulaklarınıza sevmeden bir şey fısıldamayız. Biz her akşam kapıyı cilveyle açarız. Bir’hoş geldin’ derken, ömür süreriz eteğinize. Yemeğin tuzu yoksa da ‘ellerine sağlık’ diyen sevgili hayalini siktirettik, tuzu bulabilecemiz bir kaç öp uzaklıkta gözlerinizi ve dudağınızı umarız şafak sökerken. Sobanın közünü, külünü alırız, siz uyanmadan yaz gelsin isteriz eve, bahçeye. Bıçakla kesilmiyoruz, sevdiğimiz adamların eline biraz ekmek, biraz peynir oluyoruz. Salatalara bol limon sıkıyoruz, hayatın ekşi tadını ağzınızdan sıyırmak için. Biz kadınlar, siz adamlara yaralıyız. ama ne olur biraz bizi seviniz. (Gülsüm Demir)
↧
Bu hayat denen yolculuğumda Bir tek senin beyaz dişlerinde...
Bu hayat denen yolculuğumda Bir tek senin beyaz dişlerinde ezdiğin üzümlere doyamadım Bir de ilkbahar sabahına benzeyen yatağına..
↧
aşkın gözü körse bizimde kulaklarımız mı sağırdı ki işitmedik...
aşkın gözü körse bizimde kulaklarımız mı sağırdı ki işitmedik pişman olup da terk ve ihanet edilenleri…
↧
“Sana ihtiyacım var” dediğiniz kişi; ...
“Sana ihtiyacım var” dediğiniz kişi; “Niçin” diyorsa gelmez. “Ne zaman” diyorsa gönülsüz gelir. “Nerdesin!” diyorsa mutlaka gelir.
↧
↧
Getir hesabı usta.. Yanlış masada; yanlış kişiyle bölüşmüşüm...
Getir hesabı usta.. Yanlış masada; yanlış kişiyle bölüşmüşüm sevda ekmeğini.. Bir lokma dahi almadan.. karnımız doydu yine çok şükür.. yalnız gönlümün limiti çoktan doldu.. bunuda diğerleri gibi, ÖMRÜMDEN ÇEKERMİSİN!
↧
gidelim dedi adam… uçsuz bucaksız onbin dağın...
gidelim dedi adam… uçsuz bucaksız onbin dağın arkasına… kimseler dokunamaz orda yüreğimize… sadece sen sadece ben…. yüreğimin pusulası başka bir yönü gösterirken olmaz dedi kadın …. adamın ağzından çıkan sözcüklerin boğazında nasıl da düğümlendiğini… yumruğunu nasılda sonsuzca sıktığını gördü… bu onunla son konuşmaydı… bu ona son hoşçakal’dı…. aslında uçsuz bucaksız onbin dağın arkasına diktikleri beyaz karanfilin susuzluktan ölmesine izin vermek hangisinin suçuydu… kapattıkları bu aşk sahnesinde… perde yeniden açılacak… ya başrol oyuncuları değiştiğinde yürekleri ne kadar burulacaktı… her seferinde bu son diye başlanılan aşk oyununda …. yeni yetme acemilikler…
↧
o yüzden bütün barış isteklerini reddediyorum. öyle değilmiki bu...
o yüzden bütün barış isteklerini reddediyorum. öyle değilmiki bu sikik coğrafyada hala gerdek gecelerinin sahurunda, beyaz çarşaflar pencerelerden sallanır… oysa çizgi filmlerde görmüştük biz,barış yapmak isteyen kahramanımız , bir beyaz bez parçası sallardı… beyazı en çok orda sevdim işte ben.
↧
Yüreğine, emeğine sağlık hocam; enfes bir çalışma. Kentmen ile ...
Yüreğine, emeğine sağlık hocam; enfes bir çalışma. Kentmen ile sürdürdüğünüz çalışmaları da takip ediyorum severek. Çok başarılısınız.
↧
↧
Kaldırımın üstünde uzun ince bir şerit halini almış su...
Kaldırımın üstünde uzun ince bir şerit halini almış su birikintisi Sızıntılar halinde şehrin kanalizasyonuna doğru kıvrılıyor siyah bir sızıntı Şehrin ışıkları üstüne parlak giysiler giydirmiş kahkahalar birikiyor sancılar sanrılar iniltiler içine yansımış suretin yorgunluğu ile akıyor damla damla her damla düşüşünün uğultusu tekrar kalabalığın sesine karışıyor bir el uzanıyor aniden kirlenmiş parmak uçlarından çığlığın sesini duyumsuyorum irkilerek geri çekiyorum kendimi kuşku şüphe korku cesaret karma karışık oluyor zihnim duvara yaslıyorum sırtımı hızlı hızlı çektiğim sıgaranın dumanda suretim kayıyor parmaklarımı görüyorum çığlığım yankılanıyor kulaklarımda
↧
Geç oldu, güç olacakmış gibi… Yorgunluğun farkında olmam...
Geç oldu, güç olacakmış gibi… Yorgunluğun farkında olmam ile farkındalığımın yorgun olması aynı şey mi? Savrulurken kelimeler, cümleler her gün her bir köşeden; sen kendi köşenden sevdiklerini cımbızlarsın. Kimileri unutulur, kimileriniyse saklarsın. Yeri geldiğinde dillendirmek için belki de saklarsın. Ama sırf söylemek için söylenenlerin dışında bir de seni kıskıvrak yakalayan, çepeçevre sarmalayanlar vardır. Onları paylaşmak istemezsin! Çünkü senin yüklediğin anlamları başkaları da yüklesin istemezsin… İstemeye istemeye, ürkerek anlam yüklediğin kimseler gibi yani aslında. Sen paylaşmak istemedikçe onlar kendilerini ifşâ ederler. Basitleşirler, bayağılaşırlar. Sonra gücü kalmaz anlamlarının, geç olur her şey için…Sıradanlaşırız!
↧
marshmallowsever: Belki yağmur altında biraz eğlenmek.. sen...
Belki yağmur altında biraz eğlenmek..
sen gitmedin bende kaldın gittin mi sanıyorsun aldandın seni sakladım kendimde avuçlarımda bilemezsin ki yangınım yangınımsın söndüremezleeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeer söndüremezler seni benden kim ayırabilir sensizlik olur mu yaşanılır mı yaşlanılır mı böyle gitmelerin koyuyo be hep beraber olsak olmamanın tek iyi yanı da seni özlemek özlüyorsun sen de güzelsin hem de benim ciğer paremsin teksin bana göre yani benimsin benimle ol bensizlikten kaç zaten dedim ya içimdesin bir yerlerde bir yerlerimde (avucumda..)
↧
More Pages to Explore .....
