Hiçbir aşkın mahkemesi adaletli değildir. Kalana zindan, gidene beraat Her gecenin gardiyanıdır hayaller. Her elin kelepçesidir beklemek Dipsiz mapushanelerin tek ziyaretçisidir “acaba şimdi ne yapar düşüncesi” Ne yastık uyutur başını Ne de bir yorgan örter gidişlerin soğuk kışlarını Çünkü giden gitmemiştir Kalan kalmıştır kaldığı yerde..
” 11 Yaşındaki Kız Duvarına ’ Aşk Beni De Gör ’ Yazmış. Lan Seni Daha Sensörlü Lambalar Bile Görmüyo : Aşk Senin Neyine ”
yüreğimdeki sevdanın selası verildi bu gün yine..! gömdüm şimdi yüreğimin en derinlerine..! kurak , zamanı dolmuş bir tohum misali..! yoksun artık ruhuna ne hatimler indirdim..! seni öldürürken yüreğimde..! umudumla bir şiir doğurdum hayatımın kalanına yeniden..! yine yeni yenibaştan can buldu yüreğim..! şimdi dokunmak mı .. TÖBE..! artık sensiz takılıyorum hayat denen yolda.. solo yaşıyacağım yüreğim nereye ben oraya dercesine..!
herkes kendi zannınca benim dostum oldu ama kimse içimdeki sırları araştırmadı. benim esrarım feryadımdan uzak değildir, ancak (her) gözde, kulakta o nur yok. ten candan, can da tenden gizli kapaklı değildir, lakin canı görmek için kimseye izin yok.
Senden nefret etmiyorum ama… Birgün benim elimde bir bardak su varken; sen yanarsan, O suyu içerim… ;)
Dünyanın 7 harikası: 1.Anne, 2.Uyku, 3.Müzik, 4.Kitap, 5.Kulaklık, 6.Pijama, 7.Çikolata.
sere serpe uzanıyorum zifiri bir gecenin koynuna..! bir sen varsın, bir sessizlik, bir de AŞK..! iniltileri bedenimi titretiyor..! nefes nefese bir sevişmenin arefesinde..! bir aşk çeşmesinin yanıbaşında..! çağlıyorsun bana doğru..! aşkın ayak sesleri yatağımın ayak ucunda..! yankılanıyor seni seviyorum diye..! sere serpeyim..! çırılçıplak sinene dokunuyorum..! yüreğim yerinden çıktı çıkacak..! adını bile sayıklayamazken..! sadece AŞK diyor sesim , kısıldı kısılarak..! AŞK bendesin..! AŞK seni istiyor bu bedenim..! yalınayak , koşuyorum sar beni .. sadece sar ve ayut titreyen bedenimi..! hayatın tüm zehrini akıt ruhumun tenhalarına..! akıt bitsin bu ıstırap sensizlik denen cendere..!
Yazarlar bozdu bizi. Hikayeler, filmler, romanlar… Başımızdan geçenleri birbiri ile ilişkilendirip kurguladık ve bütün yarım kalmışlıklarımızı da rakı ile tamamlamaya çalışıp durduk. Sonra rakı bozdu bizi. şarkılar, şiirler, anılar… Yaşanmışlıklarımızın ardından üzerimize sinmiş ağır ter kokusundan arınmak için anason kokusunu yağladık her defasında ve anason kokulu şarkılar söyler olduk bir ağızdan, aşkla. Sonra aşk da bozdu bizi. Kıskançlıklar, tartışmalar, vakitsiz sevişmeler… Tek kişilik yatağa çift kişi olarak sığabilmekti yetenek ve başlarını, göğüslerimizde alabildiğine misafir ettğimiz, sırf göğüs kafesimizin en ufak kıpırdanışı ile tatlı uygularından uyanacakları korkusunu gece boyu yaşattığımız kadınlarımızı koklayıp durduk. Sonra kadınlar bozdu bizi. göz bebekleri, saç teli, sıcak gülüşler… Koleksiyonu yapılsa her birimizi ayrı ayrı müze sahibi yapacak kadar sigara izmariti ve bira şişesi oldu bütün servetimiz. Böylesine bir kumarın kazanımı, başka türlü de olamazdı; uykusuzluk fişleri birikti elimizde her oyunda biraz daha. Sonra uykusuzluk bozdu bizi. Kabuslar, karabasanlar, gıcırdayan yataklar… Çıplaklık bozdu, dürüstlük cezalandırıldı hep ve sonra gene rakı…
Anlatmak istediğim bazı şeyler var ki Boğazımda düğümleniyor İçimde bir sır var sana söylemeye dilim varmıyor İçimdeki fırtınayı dindirmeye gücüm yetmiyor Sıkıntılarım derin bir yara gibi canımı yakıyor Bütün bunları anlatmak istediğim bir tek sen varsın Kendi kendime düşündüm kaç kere Ve şimdi sen… Dinlemiyorsun. Çaresiz kaldığımda ve sen olmayınca Karanlıkta kalıyorum, karanlıkta dalıyorum Hissetmeye razıyım görmekten vazgeçtim Yeter ki dinle. Anlatmak istediğim bir tek sen varsın Kendi kendime düşündüm kaç kere Ve şimdi sen.. Dinlemiyorsun.
Sana hayatındaki sorunlar, şüpheler veya korkularınla ilgili çözümler sunamam. Ama seni dinleyebilir ve senle beraber cevaplarını araştırabiliriz .
İnsanın ilk önce kendi ruhuna yalan söylememesi lazım. Senin kendine saygın yoksa ben ne yapabilirim ki ? Sen benden değil ilk önce aynada gördüğünden uzaklaş sonra sıra bana gelsin. Çıkarken kapıyı aç; havalar bu ara yağmurlu yıldırım çarpsın hava serinlesin…
Gönül denen bu küçük oyun masasında nice büyük hayaller kaybettim sevgili….
Ne güzel başlamıştık biz seninle Paylaşmıştık her şeyi Hani sen hep benimdin ben de senin Geride kaldı artık her şey Gün olur anlarsın çok acı çektim Ardına yaralı bir kalp bıraktın Önce çocuksu gülmen apansız gitti benden Sonra da inandığım her şey…… Acılarla yüreğimi kanattın SÖZ VERMİŞTİN AMA SEN BENİ ALDATTINNNN. RABBİM hesap sorsun benim için sana Beni yaktın, yıktın, gittin vefasız…..
Gözlerinin renginden almılşsa ahengini , ruhum nasıl unutur gözlerinin rengini…..
Ağlamaklı gülmekte,lezzetini yitirmiş kuru ekmekte, ihanete uğrayan bir yürekte , gideceğim buralardan seninle….
saatin tik takları beynime beynime işlediğinde..! gecenin kör karanlıkları gözlerimde..! mehtapsız bir gece misali yüreğimde..! kopan kıyameti bir ben bilirim..! öylece zaman çalmak hayattan..! bir an kavuşma umuduyla başattan..! ah bu yüreğimi yataktan..! ayıran hasreti bir ben bilirim..! gece gündüze dönmeye yüz tutar..! gözlerimde nem buz gibi yakar..! tenimde kokun ayyuka çıkar..! > sessiz ağlamaları bir ben bilirim..! yüreğim sel olur akar odamdan..! bir çare arar yüreğim yüce mevlamdan.. sabrını giyin dercesine yaradan..! dua dua dökülür dudaktan..! keşkelerle örülü bir felekten.. daha ne beklenirki KİMBİLİR..!
ne ayazlar yaşadı bu yürek..! ne sıcak, ne nem..! kalmadı ki yürekde dem..! yazılar bile kararmaya başlarken hayat misali..! bir beyazım var onada Allah kerim.!
susuz denizlerde kürek çekmiyormuş yüreğim..! meğer bir damla da olsa mutluluk gizlenmiş mısralarda..! çevremde hep seven yüreklerle ..! adım adım gidiyorum ömrün sonuna..!
bazen kelımeler yetmez,o yuzden eksık yazılır cumleler yada hıc gıtmez kalem kagıda sana soylemek ısteyıpte ıcımde bırıktırdıgım sen gıbı sevmek gıbı
