Arefe Denilen Gündeyim, Kutlu Bir Sabah’ın Eşiğinde. İbrahim’in Tereddüt Etmediği AŞK’a Aşina ve Sevdalıyım. Yarâb Ben Aciz Bir Kulum ve Kurban Edecek Bir İsmail’im Yok. Lakin Uğruna Kendimi Yakacak Ellerim, Gözlerim , Yüreğim Var ! Habil de benim Kabil de. İsyanım yoktur Sen şahitsin, hâşâ..! Ama küstahlığımı, gafletimi, heveslerimi affet. Silme kayıtlarından, beni de hesaplarına dâhil et. Bana da kulum de, beni de defterine kaydet. Bana da nasip et. Gidecek yerim yok, benim de yolumu açık et. Ey verdiği dert, ahiret rahatlığından bile hoş olan! Göğü iniltilerimle doldursam mazurum. Çölü, çığ taneleriyle doldurursam mazurum. Dağılanı toplayan, bitkileri bitiren, ölüleri dirilten, sesleri duyan Hak. En güzel bir halde, en kutlu bir zamanda kavuşup buluşmamızı kolaylaştır. Allahım isteklerim neyle gerçekleşecekse, işlerim neyle düzene girecekse onu ilham et. Beni bu karanlık alemin zindanından çıkar. Nebilerin alemine ulaştır. Beni aşkınla rızıklandır. Hz.İbrahim’e ateşi gül bahçesine döndüren. Hz.İsmail’e bıçakları kör kılan teslimiyetin Sahibi..! Ey El Vedud Aşkını nakşet gönüllerimize.