
Aşkı meydandadır da maşuku gizli. Zahiri sevgili de, cihanda o gizli maşukun bir imtihanından ibaret. Bunu bırak, surette olan aşklar mutlaka surete ve güzel kadına değildir. İster bu cihanın aşkı olsun ister o cihanın aşkı . Hakikî maşukta suret yoktur. Hakikaten surete âşıksan sevgili ölünce onu niye terk ediyorsun? Sureti yine yerinde, bu terk ediş neden? Âşık, iyice ara, maşukun kim? Sevgili, hisle idrak edilseydi her hisle idrak edilene âşık olurdum. Vefa, aşkı artıyorsa,suret nasıl olur da vefayı değiştirir? Güneşin ziyası duvara vurdu, duvar kendinden olmayan bir parlaklık, bir ziya elde etti. Ey temiz ve sâf kişi neden bir kerpice gönül veriyorsun? Ebedi olan bir aslı iste.