
Dudağının kuyusunda gördüm Yûsuf’un rüyâsını… Çukur, halka halka küçüldü; halkalar büyüyerek kuyunun uykusunu böldü. Büyüyen ve küçülen noktalar gibi… Bir dudağın hânesine konuverdim… Sükûtu resmeyleyen bir noktayım.. Ben esâsen hiç olmadım, uçsuz bucaksız bir yoktayım.