
Üşüyorum
dedim.
Biliyorum
dedi.
Sustum.
Üşümenin kaç kat hırka giydiğinle veya kaç battaniyenin altında olduğunla alakası yok
dedi.
Sustum.
Üşüyorsun çünkü sarılamıyorum
dedi.
Sarıl
dedim.
Sustu.
Bazen susması bile bir şeyler anlatmasına yetiyordu.
Sustu.
Her şeyi anlama çeviren gözyaşlarıyla
Sustu.
Konuşmamı bekledi.
Gözleri dudaklarımda, dudaklarımdan gelecek kıpırtıyı bekledi.
Kelimeler dökülmedi.
Sustum.
Bekledik.
Belki de hiç gelmeyecek olan bir şeyi birlikte bekledik.
Nefesinin sıcaklığını hissettim yüzümde. Kalbinin sıcaklığı da ellerine vurmuştu sanki.
Suskunluğu o bozdu.
Her şeyde biraz acı vardır
dedi.
Her gülümsemede birazcık gözyaşı yok mudur sanki?
Her sevinçte biraz hüzün?
Aşkı güzel yapan da bu değil midir zaten?
Onun için ağlamak.
Onun için acı çekmek..
Onun için üşümek..
Kadını ne kadar giydirirseniz giydirin, erkek o kadını soyacak çırılçıplak yapacaktır.Çünkü erkeğin beyni çıplaktır.Önemli olan o kadını giydirmek değildir önemli olan erkeğin beynini giydirmektir. Haydar Dümen abim öle dedi…