



Bunalıyordu… Yardım edecek kimsesi yoktu. Hayat kaynağı olan dostu onun canını sıkmak için diğerleriyle anlaşma yapmıştı sanki. Anlamamak istiyorlardı çünkü onu anlamak bilincinin yerine gelmesi olacaktı. Yerinde olmayan kafa kadar güzel bir şey var mıydı ki? Hâlbuki ne kadar merak ediyordu onu. Başına neler geliyor, ne yapıyor diye. Hak edip, etmemesi önemli değildi. Çünkü tapıyordu ona! Küçücük umutları onun sayesinde filizlenip kocaman olmuşlardı. Gelecek zifiri karanlığın arkasındaydı anlaşılan. Karamsar siyahtan başka bir şey göremeyecekti. Siyahlar leke olmuştu kıyafetlerine. Ona kendini anlatacak fırsat bulamıyordu. Bulsa bile hangisini arada çıkaracaktı? Her şey sorundu doğduğu gibi… Günler çok acımasız deli kızım! Dayanıklı değilim biliyor musun? Bilemezsin ki ve bu çok acı verici. Kanımdan bir damla vermiştim sana beni anla diye. Nereden bilebilirdim ki pis kan diye sayacağını… Benim gözleri çökmüş, acılardan bencil olmuş makarna kafalı kızım… Seni seviyorum
memelerine ölürüm -,-