
Her ikisi de çok sevmişti bu hesapsız serüveni. Konuşmaya, konuşup mantığı geri çağırmaya cesaret edemedi hiçbiri. Öyle ya! Kayıp mantık el ayak çekmeseydi, her ikisi de bu yaptıkları için okkalı birer fırça yiyecekti(!). Daha dün bir, bugün iki! Aradan ne kadar zaman geçmişti ki; erkek kadının elini tutuyor, sözkonsu kadınsa, avuçlarını saran erkeğe itiraz bile etmiyordu(!). Kimbilir! Belki de susmak, şu an için çok şey söylemekti…