
oturup saatlerce ağlama sebebi.
Sanki bir pusuya yatmıştı İstanbul, şarjörüne ölüm sürmüş beklemiş, Seni alıp giden tren, son vagon, son kampana, Son kez el sallayışın gözlerime değil, beynimin en ücra hücrelerine işlemiş Gidemem ! Her yer seninle doluyken, baktığım her şey senden bir şey gizlerken , Dinlediğim her şarkı beni böyle darma dağın ederken , Gidemem ! Ne olur böyle ıssız, böyle yalnız bırakma beni Ben bir Eyüp sabrı ile beklerken seni Şairin dediği gibi, hangi türbe dindirir bu acımı şimdi Hangi dua, hangi evliya tesir eder seni geri döndürmeye şimdi Söylesene, susma ne olur sende bir şeyler söyle Ağız ucuyla da olsa bende gidemem de Bunca yaşanmışlığı bir kalemde silemem de Gitme…