
Soğukmuş.
Oldukça soğukmuş çünkü kar varmış.
Hissetmiyorum, bu yüzden miş’liğim.
Üşütmüyor senin yokluğun kadar canımı.
Herhalde yokluğunda verilen morfinin yan etkisi.
Donmuyor mesela ellerim
Donsa kıpkırmızı olsa da hissetmiyorum mesela
Ellerimle dokunsam soğuğa senin kadar, insanlar kadar yakmaz.
Biliyorum.
Soğuk beldeden içeri girip ayakkabıları çözerken herkes,
Ellerini hissetmediği için çözemiyormuş.
Niçin anlamıyorum?
Neden hissetmiyorum.
Hissetme duyum da mı sorun var.
Yokse bu da mı sensizliğin etkisi.
Perçin verilmiş tüm gafil olaylarımın bedeli,
Duy biraz sık canını acıt parçala yak
Ne bileyim pişman ol.
Sevemediğine yıllarımıza sensiz acıyan yıllarıma,
Yanıma gel sonra tüm soğuğun acımtırak tadına rağmen.
Saat gecenin üçü çıkmışım sokağa. kimse yok sokakta. tek ses usul usul yağan yağmurun sesi. fısıltı gibi sanki derin derin bir şeyler fısıldıyor kulağıma. her adımda yüzüme çarpıyor yavaşça ve süzülüyor aşağıya doğru.. içimi titretiyor süzülürken. yürümeye devam ettikçe daha bir hoş geliyor yağmurun yağışı bir damla bir damla daha.. işte o an soyunup yağmurla sevişmek geliyor içimden yağmurla sevişmek !