Ahaahhaha köfte senı
ERZURUMLU ROMANTİK ERKEK :))) Erzurumlu bir gün sevgilisiyle buluşur.Sevgilisi dadaşa güzel bir kol saati hediye eder. Dadaş nişanlısının bu kibarlığı altındakalmak istemez ve sorar. ”Sen benden ne istersin?” … Kız cevap verir: ”Bene bi tene çiçeg al yeter” Dadaş yüzünü ekşitir: ”Manyağmısan gız.Aham burdan bi çilo elma alim beraber yiyah:))))
Kaç kere geldin hayatıma? Ve sonra kaç kere gittin? Ben durgun sularda yüzerken, sen çalkantılı bir denizdin. Medcezirlerinle kumdan kalelerimi devirdin. Geldin gittin, geldim gittin… Söylesene sevgili, seni ben kaç kere sevdim?
Keşke ismin BAHAR olsaydı. ”Senin ki döndü mü?” diye soranlara, ”Evet” diye cevap verebilseydim şuan…
:DD::D.d
Ben İki Şeyin Apansız Geldiğine Inanırım: Aşk Ve Ölüm… İkisi De Geldiğinde Git Diyemezsiniz. İkisinin De Önemi Ve Büyüklüğü, Belki De Geldiklerinde Git Diyemediğimiz İçindir.
Üzgünüm diye başlayan bir cümle duyarsanız şayet hazır olun cümlenin sonunda üzülecek tek kişi siz olacaksınız.
Artık sana yazamam ama, seni yazarım söz..
Kimin fikriydi aşkı yürekte saklamak?Bir vedayı evlat edinenin mi?Kimin yüzünetükürmeliydi hayat,Maske takanın mı yoksa o maskeyi indirenin mi?
Aşırı ‘sen’ kaybı yaşanıyor gözyaşlarımda, Acele Aşk pozitif SANA ihtiyaç var
ben bu adamı çözemedim. Gerçi insan mı onu da bilmiyorum. Ama bunun kafasını yaşamak istiyorum.
tutsaklığın adı bir kelepçeyse ve hareket edememekse bir adım öteye yapamıyorum işte kokun kalmış çenemin altında içime çektiğim nefesi nasıl kırıp atayım pencereden gördüğüm evler evlerin ışığı umut belki olur der yüreğimin yarısı hayallerim emek emek kapı duvar yaşadığım dünyanın ötesinden nereye kaçayım içimde taşıdığım kafes damar kan et senden öte, benden içeri bu esaret sensizliğin soğuğu yakar şimdi dışarıda sokakları tenhadır yalnızlığın ben bilindik korlara buz tuttum senin alevine aşinayım gitme… gidemem… boynunun kuytusunda kalsın başım kırık kalbim senden ötürü göz yaşlarımla söner ölümüm “sen” yetmezliğinden olmasın…
“Ne zaman imkansızı seversen, işte o zaman gerçek seversin..”
” Sen ve Ben ” cümlesindeki bağlaça ömrümü bağladım ben. ” Beni bağlamaz ” dedikçe Sen….ve…ben olamadık senlenben…ahhhh…amk…
Akşamüstü uğrak yerim olan balık lokantasında yemek yiyip rakı içiyordum… Dışarda oldukça şiddetli yağmur yağıyordu… Sigara içtiğim için balkonda oturuyor, yağmurun sesini duyabiliyor, yağışını seyrediyordum… Her gittiğim de aynı yerde oturur, Adalara karşı iki kadeh rakı içerim…. Neyse… yemeğimi yiyip iki kadeh rakı içtikten sonra çıkıp arabaya bindim… Yağmur o kadar şiddetliydi ki, fazla ilerleyemedim. Hem bir sigara içmek için, hemde yağmurun şiddetinin geçmesini beklemek için arabayı sahildeki ceplerden birine çektim… Bir sigara yakıp yağmurun yağışını ve denizi seyrederken birden içimde müthiş bir istek belirdi… Yağmurda yürümek istiyordum… Rakının etkisiyle mi, yoksa ömrüm boyunca kurallara uygun yaşamanın verdiği bıkkınlıkla mıdır nedir ? birden kendimi arabadan dışarı attım… Allahtan telefonu arabada bırakmayı akıl etmiştim… Yağmur deli gibi yağıyor du, bense hiç istifimi bozmadan yürüyordum… Çok geçmeden iliklerime kadar ıslandım… Ama umrumda bile değil di… Islandıkça yürüdüm, yürüdükçe ıslandım…. Ömrümde ilk kez millet ne der, diye düşünmeden sadece kendim istediğim için bir şey yaptım… Dayanabildiğim kadar yürüdüm… Yağdıkça ıslandım, ıslandıkça kuralları yıktım, kuralları yıktıkça arındım… İnanılmaz mutluluk vericiydi… Manyak mıyım ?
lan ne güzel yağmur yağmış, hava serin. birinin gözlerine bakıp iltifat etmek varken nette ihtiyarlıyoruz. yazık bize yahu.
Kulaktan kulağa oynamak kadar ilginçtir aşk aslında: Sen ona ‘Seni seviyorum’ dersin, o başkasına..
Who’s that girl??
Herkesin günahını kapatamayacağına göre !..Kendi göz kapağını kapat
mehehehe :) tipime yaa
“Dışımda ki kalabalıklar, içimde ki yalnızlıklardan bi haber. .”
Umut Sarıkaya ile Mutsuzluklar
Çünkü vakitsizliği seversin sen değil mi ? Öyle bir gelirsin ki darmadağın edersin gülüşlerimi. Ağrı gibi saplanırsın adamın beynine. Gecenin en kör saatlerinde gelirsin karanlığın ardına gizlene gizlene Bir kuşun gagasında gelirsin bazen pencereme, Bazen duvarlarımın arasından çıkagelirsin, Yıldızlara biner gelirsin. Güneş gelir bazen takılırsın peşine..
:)
Laf sokmaya çalışıp kendini zeki sananlar sizlere sesleniyorum aklınızdaki çukuru doldururum cümlelerimle…!
Bir kişi dirilişinden önce mutlaka ölmelidir. “ölmek ” kişinin vizyonunu bütünüyle altüst etmesidir. “ölmek” ‘ıstırabın egemen olduğu dünyadan yok olmak’ ve daha üst bir düzeyde ortaya çıkmaktır.
