Asanusta

Hayat! Gel şaşırt bugün beni Aklımdan geçenleri Getir koy karşıma Bir aşk ! Hiç yaşanmamış gibi Her gün yepyeni Kalır mı? Buralarda… Tutar mı elerim den Hatta koyar mı kalbimi Kalbinin yanına

İnansaydım, Bir ömür beklerdim gelmeni.. Ve inan.. Saydım bir ömür geçti beni sevmeyeli..!

Belki de biraz geç rastladım sana. Ama her sey geç gelmiyor mu yurdumuza.. Eksikliğe mi alışmışız, mutsuzluğa mı yoksa..?

beni tanımadan önce ne kadar eksik olduğunun farkına varan insan çekiciliği der susarım =) gerisini siz anlayın artık :D

"Ne verelim efendim?" diyen garsona "Bir teselliver." dedim. "Abiiiiiim" dedi. Sarıldık. Ağlaştık lannn….

"Kendi elimizle, cehenneme çevirdik kendi içimizi."

ilgincbirinsan:Hazırlarken duygulanmak vardır birde…

"Ben aşktan daima kaçtım. Hiç sevmedim. Belki bir eksiğim oldu. Fakat rahatım. Aşkın kötü tarafı insanlara verdiği zevki önünde sonunda ödetmesidir. Şu veya bu şekilde Fakat daima ödersiniz"

Mesele gitmen değil, yerine koyamadığım şeyler.

Kalbindeki sevgi… içindeki korkuya yenik düşerse…. Hep KAYBEDERSİN…

"Olmuyorsa zorlamayacaksın," diyorlar. Olmayan ne ulan diyorum? Elin oğlu gibi, atomu parçalayıp insanları mı öldürdüm? Domatesin genetiğiyle mi oynadım? Şerefsiz bir tecavüzcü için, genel affı ben mi çıkardım? Ne ulan, olmayan ne? Ağaç mı kestim? Bütün problemleri ben mi icat ettim? İki satır yazdığımda, anlamadınız mı ne anlattığımı… Ara sıra küfredip ağzımı bozdum diye, kanınıza mı dokundum? Ayaklarınızın üşümesine sebep ben miyim! Özlemeyi bilmediniz diye, her başlangıcınız bende mi bitti? Olmayan ne? Öfkeliyim… Geçen zamana, ekmeğin buğusuna, yalan sözlere, samimiyetsizliğe, çok konuşmaya, pahalı tropikal meyvelere, bazen sana, çoğu zaman kendime, Türkü dinlemeyenlere, arabeski aşağılayanlara, 1972 yapımı, "Dönüş" filmini izlemeyenlere, Sadri Alışık selamını bilmeyenlere, belden aşağıda beyin arayanlara; yine, bir tel saçın nasıl koktuğunu bilmeyenlere, o saçtaki tokayı emanet saymayanlara, anlattığımı yanlış anlayanlara çok öfkeliyim… Olmayan ne ulan? Bunca şey olmuş işte… İki gözüm, ömrüm, sen söyle; Olmayan ne?

Ne gerek var kafiyeli cümleler kurmaya. Özledim işte o kadar…

Ayrıldıktan sonra beni sevmeye devam etmişsin ey sevgili. Allah kabul etsin “NAFİLE ” ibadetlerini… :))

Şimdiki aşklar SMS paketleri gibi , HAFTALIK veya AYLIK. Haa birde HERYÖNE oLanlar var ..

Pinokyo zamanında ”sevdiğin kadar sevilirsin” lafını etmiş olsaydı, o burnundan ne masalar, sehpalar yapılırdı. Hey yavrum hey… :)

Nedensizce gidilir mi hiç… Vazgeçilir mi hiç sevilenden…Özledim desem… Bakışını, kıvırcık saçlarını…. ve sesini seni…

Ya rüzgar ol dağlarıma gül taşı. Ya da oynatma dağlarım da bir taşı..

Gitmekle gidilmiyor ki Gitmekle gitmiş olamazsın; Gönlün kalır, Aklın kalır, Anıların kalır.aman didim..

Ne Farkeder ki Şu An Sen de Beni Düşünüyor Olsan… Veya Başkasıyla Olsan Ya da Hiç Olmasan… Farketmez. Yitirilen Aşk Değildir Zaten… Gidiş Yılların Gidişidir… Sen Hatırlıyor musun? Nerede Eskidik? Nerede Birbirimizden Gittik? Ne Farkeder Başlangıcımıza Dönsek… Bize Yine Bulaşırdı Bu Kader… Artık Farklıyız, Ama Birbirimizden Farklı Evlerde İki Zavallıyız… Eskiden de Farklıydık… Eskiden de Zavallıydık… Aşk Arıyorduk Nedense… Ve Bulduk Sandık… Ne Farkeder ki Şu An Sen de Beni Düşünüyor Olsan… Veya Başkasıyla Olsan…!!!